Kayıtlar

Ekim, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayat kesiti...

Resim
Bugün benim içimden geçen ne varsa, dışarı yansıtmak istediğim ne kadar duygu varsa hepsini okuyacaksınız. Bu yazıyı rahatça yazabileceğim çünkü biliyorum ki herkes okumayacak. Belki kimse bilmeyecek demeyeceğim ama gene de herkes okumayacak işte. Hayatımda kimi zamanlar vardır gerçekten gaza gelip tıpkı tipik Amerikalıların İngilizlerin söylediği gib f*** off demek istiyorum. Evet bunu demek istiyorum. Hem de bir kız olmama rağmen, bunu demek istiyorum. Belki bir kızın ağzına yakışmaz bunu da kabul ediyorum ama herkes şunu bilmeli ki kızlar da bir insan ve onlarında arada sırada da olsa küfretmeye hakları var. Evet ağzımıza yakışmıyor ama kimin ağzına yakışıyor ki? Daha öncesinde  hangi arkadaşımdı hatırlamıyorum ama kendisinin hiç küfretmediğini söylemişti. Ve bir bayana da yakışmadığı. Yanlış söylemiş olmayayım ama galiba öyle bir şeydi. Yanlış hatırladıysam özür. Kabul ediyorum bir bayanın ağzına yakışmaz. Ama kimi insanlar vardır çabuk sinirlenirler ve o sinir biriktikçe

Kış geldi kış.

Resim
Evet bugün itibariyle kış geldi diyebilirim bence. tarih 16 ekim 2011. Arkadaşım için daha birkaç gün önce sonbahar geldi diye yazmış. Evet doğru sonbahardı o vakit. Ama bugün fark ettim ki kış geldi. Neden?  Acaba hangi birimiz bir kısakollu ile ya da evinde soba filan yakmadan gayet rahat oturuyor? Tabi ben hırka ile gezerken kolsuz gezen sıcakkanlı arkadaşlarım vardı. Orası ayrı. Ama şimdiye dönüyorum ve etrafıma bakıyorum ve üşüdümm diyor. Neden üşüyoruz çünkü sağ olsun müdürümüz  (özür müdüremiz)  daha henüz yakmadı kaloriferleri. Vekaleten bıraktığı kara kuru Fatma hanımda. Bakarız, yarın gelsin Nazire Hanım konuşuruz duruma göre. diyor. ben diyorum üşüyoruz o diyor yarın olsun.  İşte böyle insanlarda var etrafımızda maalesef. Evet hala etrafımızda üniversite okumuş geriler var. Bunu kabullendim artık. Kimse laf anlatamaz onlara.  Benim dizüstü bilgisayarım bile artık hava çıkışından sıcak hava vermiyor. hafif bir hava veriyor o kadar. Daha öncesinde hele yazın, elinizi

The Big Bang Theory.

Resim
Evet yanlış okumadınız. Bugün ki yazım The Big Bang Theory. Kısa haliyle TBBT.  Benim dizikolik bir insandan ne beklenir ki başka? =_) Bu dizi Amerikan komedisi olarak geçen bir dizidir. Yaklaşık olarak yarım saat sürer, hatta ben en iyisi tam ne kadar sürdüğünü söyleyeyim. 20 dk. Evet araya da 5 dk reklam koyalım hadi olsun size 25 dk.  Kısa süreli olduğu için hem kendinizi kaptırmıyorsunuz hem de aklınız kalmıyor. 5 ana karakterden oluşuyor. Leonard Leakey Hofstadter , Ph.D,  Sheldon Lee Cooper , Ph.D ,  Penny,  Howard Wolowitz  Mak. Müh.   Rajesh Ramayan Koothrappali ,Ph.D *Ph.D:   a doctorate of philosophy den gelir. Doktorasını yapmış olan fizikçi anlamına gelir.  Leonard; tipik bir fizikçidir. Tam bir inektir, tıpkı diğerleri gibi o da kendini bilime vermiştir. Ama o bir yandan sosyal olmak, ilişki yaşamak isterken bir yanı da bilimi bırakmamasını söyler.En azından o kişiliği bırakmamak ister, öyle anlatayım ben size. Bir zamanlar Penny ile birlikteliği vardı fak

Hatıralar,hatıralar...

Resim
Hatıralardan bahsetmek istiyorum bu kez. Ruhumuzu sarıp sarmalayan, bazen bir kokuyla bazen bir şarkı ile ortaya çıkan hatıralardan.  Her zaman her şeyin iyi yanını düşünürüm. Ve bir olay yaşanmışsa mutlaka gerekli olduğu için yaşandığını düşünürüm. .hatalarında, bizim ders çıkarmamız için var olduklarını düşünürüm. Evet her şeyi n iyi bir yanı vardır derim ben. Bu yüzden bloğumun adını pembe gözlük dünyası koydum. Aslında pembe gözlüklünün dünyası olacaktı o ama o kabul görmedi. Mutsuzlaşmaya başladığım zaman, kötü hissetmeye başladığım zaman, pembe gözlüğümü takarım ve mutlu olmaya başlarım. Biliyorum bu baya bildiğiniz Pollyana olmak. Ama elimde değil. Tabi bunu abartmamaya çalışırım. Her zaman pembe gözlükle dolaşmak iyi değil. Bunun farkındayım. Fazla hayalperest olunur. Arada bir o “acı gerçekler” ile yüzleşmek onlardan da almak gerekir. Örnek verecek olursam; ben kendi ailemden uzakta okuyorum. Onlar Ankara’da bense İzmir’deyim. İlk başta çok üzülmüştüm buraya ge

Hayrettin..

Resim
Birçoğumuz onu ya internette izler, ya da televizyonda izler. Haberi olmayanlara söyleyim, yapacak hiç bir şeyiniz olmadığında gece geç vakit olduğunda izleyebileceğiniz iyi bir komedyendir Hayrettin. Yalnız dediğim gibi onu gündüz izlememek gerek derim ben. Her nedense gündüz izleyince pek komik gelmiyor, "amann bu mu komik. ee nesi komik ki şimdi bunun" gibi cümleler kurabilirsiniz.  Ben ilk gündüz izledim çok saçma buldum sonra, izleyecek bir şey bulamadığım bir akşam vakti ona denk geldim. Ve bildiğin adamı beğendim.Şimdiyse internetten de olsa, arkadaşlar vasıtasıyla da olsa izliyorum :)  Nasıl olduysa sevdim o adamı. Gündemde olan şeyleri ele alıyor. Örneğin şu günlerde çok sık dinlenen 'Model-Değmesin ellerimiz' şarkısını Hayrettin bakın nasıl yorumlamış;  http://www.youtube.com/watch?v=boC-k0xrTj4    Bence gayet güzel yapmış.  Hani derler ya daha fazla bilgi için; hah işte onun için size bağlantıyı veriyorum  http://www.startv.com.tr/Hayrettin/ Ha birde