Kayıtlar

Aralık, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

My name is Kim Sam Soon...

Resim
Bildiğiniz üzere ben bir kore hayranıyım. Yemekleriyle, o yüzleriyle gözleriyle, konuşmalarıyla ilgimi çeken insanlar onlar.Onların harf yuvarlamaları her ne  kadar başlarda tuhafımıza gitse de sonradan öyle bir güzel alışıyorsun ki...  Bugün de yeni bitirmiş olduğum bir diziyi tanıtmak istiyorum. Benim hayranı olduğum artık "oppaaa" diye diye ölüp bittiğim Hyun bin'in oynadığı bir dizi. My name is Kim Sam Soon. Diğer bir adı da My lovely Kim Sam Soon. 2006 yapımı olan bu dizi 2006 seoul en iyi drama ödülü de dahil olmak üzere bir çok ödül almıştır.  Çok hoş bir dizi. Yeri geldiğinde gülmekten yerlere yattığım bir dizi bu.  Konusu ise şöyle, Paris'te Pasta Şefi olmak üzere eğitim almış olan Kim Sam Soon, kendi dükkanını açmak ister ama dükkan açabilmesi para kazanması gerekir. Kaderine bakın ki şans eseri Sam Soon'un iş görüşmesi için yaptığı kekin tadına  restaurantına şef arayan Hyun Jin Heon yani patron, bakar. Ve çok beğenir. bunun üzerine Sam soon u iş

Tek Şarkı

Hani  bazı şarkılar vardır, sözlerinin anlamını bilmezsiniz ama o şarkıyı benimsersiniz. Sizi sarar o şarkı. devamlı ama devamlı dinlersiniz.  İşte bende de öyle oldu. bu aralar çok dinliyorum. Şarkım ise; Dae Sung- Baby don't cry. çevirisini bugün okudum. Şarkıyı dinlemek isteyenlere;  Dae Sung- Baby don't cry çevirisini de sizlere sunuyorum;  네가 울고있다 해도 달라질것 없다고 You said even if you are crying, nothing will change. 지금 네가 없다진다 해도 달라질것 없다고 You said even if you are gone, nothing will change. 하지만 왜 넌 울고있니? 마지막처럼 눈을 감고있니 But why are you crying? Why are you closing your eyes as if this was the end? 다 지난 일이잖아 이제 웃어봐 Everything is in the past, now smile. [chorus] 수많은 사람들 떠나가도 이 노랜 영원해 네곁에 (함께할꺼야) 그 많던 친구들 다 떠나도 여기 난 네옆에 계속 서있을거야 Baby dont cry baby dont cry baby dont cry 언젠가 꼭 빛날꺼야 give me your smile Baby dont cry baby dont cry baby dont cry 한번만 더 날 위해 just give me your smile [chorus] Even though many people will leave you, this song will stay with you forever (we'll do it

Özlemek..

Resim
Farkındayım artık bazı şeylerin.  Özlemenin ne demek olduğunu kimlerin onu gerçekten hissettiğini, kimlerde ağız alışkanlığı haline getirdiğinin.. Sitem gibi durabilir biraz. İstendiği şekilde algılanabilir. Birini özlemek, onu gerçekten özlemek herkesin kaldırabileceği, taşıyabileceği bir yük değildir. Hissedersin o duyguyu ama onu yaşamak… işte o her yiğidin harcı değildir. Kimi insanlarda sadece ağız alışkanlığı ile söylenen bir söz haline gelmiş. Sen onu göstermez isen, ne anlamı var ki? Kendi içinde yaşamak,  sadece kendine özledim dedirttirmektir bence. Bunun gerçekten farkına vardım. Farkına vardım bunun. Gerçekten yanında olan insan, yanında olmak isteyen insan bir şekilde oluyor.  Çok zor değilmiş bir mesaj atmak. Aramak. Ya da aradan ne kadar zaman geçerse geçsin bir araya gelebilmek ve sıkıca sarılabilmek. Benden kilometrelerce uzakta olan insanın gerçekten yanımdaymış, yüzüme karşı konuşuyormuş gibi hissettirebileceğini yaşadım ve yaşıyorum da… Kimlerin gerç

Deniz,Güneş ve bizler...

Resim
İnsan ruhunun dinlenmeye de ihtiyacı vardır bence. Şöyle bir güzel temizlenmeye, dinlenmeye ve de sakin bir hale gelmeye ihtiyacı vardır.  Bazen bir dalga sesi sakinleştirir bazense denizin sakinliği.  Bugün deniz pek sakindi.Durgundu çünkü yorulmuştu. Huzura ihtiyacı vardı. Hep o mu huzur verecekti?  Yanına gittim. Huzurumu paylaştım.  Güneşte aynı şeyi yaptı.  Isıttı kendi ışığıyla denizi. Sanki avutuyordu onu.  Ben yanındayım diyordu güneş, denize ışığını yayarken... Bizlerse onların sevgilerine tanık oluyorduk...

Vakit Öldürme!

Resim
Kim demiş ki boş durmak iyi değilde. Ben duruyorum işte.Vakit öldürerek... Gayette iyi geliyor. İnsanın deşarj olmasını sağlıyor. Aklına takılan ne varsa alıp götürüyor. Gerekli bir şey bence. Tabi dozunda güzel her şey orası ayrı. Vakit öldürme meselesine gelince, siz nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum benim bir tavsiyem var. Oyun oynayın! Diziyi miziyi boş verin. İnsanı gerçek hayattan koparıveriyor. Birdenbire kendinize "ulan benim niye yok öyle arkadaşlarım, öyle devamlı oturduğumuz bir yer yok. Öyle deli dol şeyler yaşamıyorum..." diyebiliyorsunuz. Hele ki How i met your mother gibi bir dizi izliyorsanız.  Bu aralar bir oyuna takmış bulunmaktayım. O da şu;  http://webstore.limexgames.com/cargo_bridge/ Köprü oluşturuyorsunuz tahtalar ile çelikler ile.. belli bir bölüme kadar geldim ama dahası henüz yok. Limexgames den daha farklı versiyonları filan da var.  Bir zamanlarda miniclip.com dan oynardım.Ki  iki yerde de değişik, vakit öldürmelik oyunlar var. Bir bakın isterseni

Korece Şarkılar

Bir diziyi daha bitirdim hem de OST lerini nerdeyse ezberleyerek.Bu dizinin adı da Snow queen. Gerçekten çok harika bir drama. Bir kız çoçukluk aşkını yıllar sonra buluyor ve yıllar önce ölen bir arkadaşının acısını yaşamaktadır çoçukluk aşkı...  .. Daha önceki yazımda da yazdığım gibi ben bir kore fanıyım. Evet. Deli gibi hayranlarıyım. Başta düşlerimin prensini izledim kim jeong hoon un hayranı oldum, şarkılarını dinledim. Yıllar sonra başka dizilere başladım. Sonra hep bir aktöre hayran oldum dizilerini izledim. Arada da filmler tabi... Daha sonra da her izlediğim dizinin OST'lerini merak ettim oradan sanatçılarına biraz giriş yaptım. Hoş çoğu aktör aynı zaman da şarkıcı.  Neyse sizlere bazı OST ler sunmak istiyorum. Snow Queen 'de beni en çok duygulandıran şarkı; MeAri-loveholic Snow Queen OST http://www.youtube.com/watch?v=wCKnf__KImc Personal Taste dizisinde çalan ve bayıla bayıla her gün dinleyebileceğim bir şarkı; SeeYa-Touching Heart; http://www.youtube.com

Az gittim uz gittim..

Resim
Otobüs yolculukları güzeldir aslında, kısa süreli de olsa müziğini açtığın,kulaklığını kulağına taktığın zaman güzeldir.  Ancak şöyle bir durum, eğer ki İzmir de iseniz pek de güzel olmuyor. Şöyle ki ESHOT şöförlerinden nefret ediyorum. En rahatına düşkünler onlar. Tamam kabul, direksiyon başında olmak, o trafiği çekmek! kolay değil. Evet ama bu ona zamanından sonra durağa gelmesini veya erken gelme, sollama yapmak!, sonra durağa çok yaklaşmışken düğmeye basana kızma! hakkını vermez!?!!  Bu bu kadar basit. Şimdi darılmaca gücenmece yok. Doğrular... Beni sinirlendiren olay ne? Gün içerisinde ne güzel kulaklığımı takmış müzik dinleyerek geliyordum ki durağa yakın bir zamanda duracak düğmesine bastım. Çok yakında değildi hani. Eshot şöförü sen o yokuşta bir güzel gazla, üstüne bir de sollama yapmaya kalkış. üstelik yol sadece gidiş ve geliş. Yokuştayız. öyle hafif eğimli değil bildiğiniz sağlam bir yokuş. Tam Eshot şöforü gaza basmış sollama yapacakken ben duracak düğmesine bastım

Sabırsız!?

Bugünlerde fazla sabırsız olmaya başladım, bir an önce zamanın geçmesini bekler oldum. Belki de bir zamanlar ki beklemekten kaynaklanıyor. Beklerdim hep bir sevgiliyi bekler gibi, özlem duyardım hayaller kurardım.  Ne kadar yorulduysam artık şimdi hiç tahammülüm yok.  Çabuk kızar hale geldim. Dizi izlerken bile çabucak sona gelmek istiyorum. Okuduğum kitabın sonunu deli gibi merak ediyorum ve sabırsızlıkla bekliyorum.  Dinlediğim şarkı nasıl bitecek veya ne zaman bitecek der oldum. Bu yüzden şu günlerde bir şarkının sonlarına varamıyorum.  Peki neden sabırsızım? Ben de bilmiyorum. Neyi beklediğimi hele hiç bilmiyorum. Yalnızca bekliyorum ki zaman geçsin olaylar yaşansın bitsin...

Güneş Batarken..

Resim
Güneş öyle bi batıodu ki.. Kıskanılır bir şekilde, Utanarak.. Göz kırparak... Öyle güzel di ki, Sis şehrin üstünü kapatarak, görünmesine engel olmak istedi... Bu yüzden İzmir'in üstünde yerini aldı...

Erteleme, yap!

Hafta sonu geldi, oh ne güzel demiştim ya, diyemedim henüz. Neden mi? Çünkü sabahtan beri nerede erteleyip de yapmadığım iş varsa yığılmış. Koca bir dağ olmuşlar da haberim yokmuş. Hani hasır altına itmek derler ya. İşte ben de öyle yapmışım. Hiç farkına varmadan. Neyse ki bitirdim bir kısmını. Her türlü temizlik işini bitirdim. Oda temizliği, masa temizliği, dolabın temizlenip düzenlenmesi. Çamaşır işini bile hallettim sayılır. Çamaşır nesini hallettin demeyin, onları ayıklamak var, üstelik yurtta kalıyor iseniz boş makine bulma, boş askılık bulma kimi zaman işkence halini alabiliyor. Neyse ki şansım yaver gitti de halledebildim. **Hoş annem çamaşır ve bulaşık makinelerine "hanım kızımız" der. Başlıkta da dediğim gibi ertelemeyin yapın. yoksa inanın daha zor oluyor.. şimdilik bu kadar... Hoş kalın...

Meşgul olmak

Resim
Yeniden merhaba herkese, cuma günlerine bayılıyorum ben. Ciddiyim. güzel bir son ile bitti mi hele ki işte o zaman daha bir harika oluyor cuma günleri. Neden mi? nedeni açık aslında; Ardından hafta sonu geliyorda ondan. Tamam her günün bir güzelliği var ama haftasonunun gelişinibildiren cuma günü gibisi var mı?  Yoğun bir haftayı hatta 2 haftayı geride bıraktım. Artık neşelenme zamanı tembellik zamanı, deli gibi çoşma zamanı.  O geçmesini beklediğim zamanlar geçti.Bugün itibariyle.  Aslında meşguliyet verdi bu sınavlar. Bir anlamda fena olmadı hani. Meşgul insan olmayı seviyorum. Tabi bu akşam yaptığım gibi boş boş oturup bir şeyler izlemek, müzik dinlemek ve kitap okumak ki bunları gönül rahatlığıyla çalışılacak ders telaşı olmadan yapmayı da seviyorum tabi. Meşgul insan olmayı şu yönden seviyorum, hayatta bir yer edindiğimi hissediyorum o zaman. Hayat anlam buluyor sanki.  Bunu ilk ben lise sonda iken, dönem yeni başlamıştı ki fark ettim. O da şöyle oldu: bizim bir komşumuz